Konusu:

“Bilim gerçeği arayışımızda yardımcı olabilir mi?”

 

Yazar Rumuzu: genç bilfenli0233

Eser Sıra Numarası: 24022025eser31


                                                     GERÇEKLİK ARAYIŞINDA BİLİMİN ÖNEMİ

               İnsanın doğasında var olan merak duygusu insanı sürekli bir arayışa itmiştir. İnsan; kendini, çevresini, doğayı, dünyayı; kısaca var olan her şeyi anlamaya çalışmıştır. Bilim ise insanın bu anlam arayışından ortaya çıkmıştır.

               Türk Dil Kurumu, bilim sözcüğünü “belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci” olarak tanımlamıştır. Gerçeği arama sürecinde bilim; insan aklının uçsuz bucaksız bir sorgulama mekanizmasına sahip olduğunu gösteren bilme isteğine karşılık vermeye çalışmıştır. İnsanoğlu, bilimi birbirinden farklı deneysel yöntemlerle araç olarak kullanılmıştır. İnsan bir sorunla karşılaştığında önce sorunun ne olduğunu belirlemeye çalışır; bu soruna dayalı gözlemler yapar. Daha sonra ortaya varsayımsal bazı çözümler atar, bu çözümlerin doğruluğunu kontrol eder. Her denemesinde aynı sonuca ulaşana kadar yani çözümünü genelgeçer bir kanun olana kadar bu aşamaları tekrarlar. Ancak bu noktada akıllara şöyle bir soru gelebilir: “Her sorunun sadece bir çözümü mü vardır yani tek bir gerçek mi vardır?” Elbette ki bilimsel veriler, belli araştırmalar çerçevesinde gerçekleştiğinden kanıtlanabilir nitelikte bilgilerdir. Her yeni kanıt bir öncekini çürütebilir.

Somut bir problemi ele alalım. Söz gelimi suyun kaç derecede kaynadığı problemine çözüm arayan kişi, suyu farklı sıcaklık derecelerinde kaynatmayı deneyebilir. Suyun kaynama noktasına  geldiğini bilimsel problem çözme basamaklarından gözlem yapma ile inceleyebilir. Suyun kaynadığını gösteren fokurdamalar sırasında ölçüm yapar ve her defasına yüz derecede kaynadığını görür. Burada, herkesin kabul edeceği nesnel gerçekliğe ulaşmada bilim yol gösterici olmuştur.

Peki, üzerinde deney ve gözlem yapılamayacak soyut konulardaki sorunlara bilim çözüm sunabilir mi? Mesela ölümden sonra yaşamın var olup olmadığını sorgulayan bir kişi, yalnızca bilimsel verileri kullanarak çözüm bulamaz. Demek ki bilim gerçeği arayışınızda yardımcı olabilir ama tek yol değildir. Burada şunu da hatırlamak gerekir: Yıllar önce psikolojinin de laboratuvar ortamında incelenemeyeceğini düşünenler Freud’un yaptığı çalışmalar ile yanıldığını anladı. Belki bugün bilimsel çözüme kapalı olduğunu sandığımız problemler, yüzyıllar sonra çılgın bir bilim insanının yaptığı deney ile çözüm bulacaktır.

               Sonuç olarak bilim, yaşamımızda karşılaştığımız somut problemlere yardımcı olabilir ve cevabını merak ettiğimiz sorulara yanıt bulabilir. Fakat soyut problemler ve sorulara karşılık bulma çabamız da tek başına yeterli olmaz. Farklı disiplinlerin bir arada değerlendirilmesi gerekir.


önceki eser / sonraki eser