Yazar Rumuzu: yıldız4321
Eser Sıra Numarası: 06012025eser01
Bilim ve İnsanlığın Sonsuz Gerçek Arayışı
İnsanlığın sonsuz gerçek arayışını sıklıkla bilimsel araştırmayla ilişkilendiririz. Bu arayışta karşımıza çıkan fen bilimleri, bilim insanlarının içinde yaşadığımız dünya hakkında mantıksal sonuçlara ulaşmak için kullandıkları kanıta dayalı bir yaklaşımdır ve bu yaklaşım okullarda öğrencilere öğretiliyor. Peki bilim ve metodolojisi gerçeği aramamızda bize yardımcı olabilir mi? Kullanabileceğimiz tek yaklaşım bu mu, en ideal yaklaşım bu mu? Yoksa nihai gerçeği aramamızda bize rehberlik edebilecek başka bir şey mi var?
Bilimsel yöntemin
temeli mantık, akıl ve kanıta dayanır. Daha sonra deney ve gözlem kullanılarak
toplanan kanıtlara dayanarak mantıksal sonuçlar çıkarılır. Bu yöntem ile kesin
sonuçlara ulaşılsa da her zaman kusursuz değildir. Deneyler yanıltıcı,
gözlemler yanlış ve mantık kusurlu olabilir. Bilim insanlarının yanlışlıkla
veya -bazı durumlarda- kasıtlı olarak yanlış sonuçlara vardığı birçok tarihsel
örnek olmuştur.
Bilimsel yöntemin
potansiyel kusurları ve eksiklikleri hesaba katılsa bile, toplumumuz üzerindeki
etkisi kesinlikle yadsınamaz. Birçok gerçek ve kesin bilgiyi bilime ve bilimsel
düşünceye borçluyuz. Bilimin ulaşmamıza yardımcı olduğu tüm gerçekler veya
doğrular medeniyetin de gelişmesini sağlar.
Peki, tüm gerçekler
ve doğrular sadece bilim sayesinde mi var olur yoksa bilim dışında da başka bir
şey mi var? Tüm modern bilimin temeli felsefede yatar. Sonuçta, dünyanın
atomlar olarak bilinen temel bölünemez bileşenlerden oluşma fikri uzun zaman
önce Antik Yunan filozoflar tarafından düşünülmüştür.
Mutlaka "kanıt
temelli" olmasa da felsefe ve dolayısıyla insan yaratıcılığı, gerçeği
arayışımızda her zaman kesinlikle önemli olmuştur. Felsefi düşünce ve
yaratıcılık olmadan, bilimsel araştırmaya nasıl katılabiliriz? Test edilecek
yeni hipotezler, yürütülecek deneyler veya yapılacak gözlemleri nasıl
düşünebiliriz? Bunu kesinlikle yapamayız.
Sonuç olarak, gerçeği
ararken bize yardımcı olan tek aracın yalnızca kanıta dayalı bilim olmadığını
unutmamalıyız. Bunun yerine, gerçeğe giden yolculuğumuzda bize rehberlik etmesi
için yaratıcılığımızı ve felsefeyi de kullanmalıyız. Yalnızca yaratıcılığı ve
mantığı birleştirdiğimizde bilimsel keşiflerin hakikatine ulaşabiliriz. Son
olarak, başlangıçta sorulan soruyu yanıtlamak gerekirse, bilim, gerçeği
aramamızda bize kesinlikle yardımcı olabilir. Fakat tek başına bilim yeterli
değildir.