Konusu:

“Bilim gerçeği arayışımızda yardımcı olabilir mi?”

 

Yazar Rumuzu: nous0000

Eser Sıra Numarası: 23022025eser07


                           "Bilim gerçeği   arayışımızda yardımcı olabilir mi?"


Bilimlerin gündelik, pratik hayata olan katkıları açıktır.Örneğin, mühendislikler için veri sağlamaları açısından.Tabi sadece gündelik yaşantımızla sınırlı değildir bu katkılar.Bilimler bir tür entellektüel uğraş olarakta insanlar için önemli bir konuma sahiptir.Ancak bilim, her ne kadar binlerce yıldır insanoğlunun vazgeçilmez uğraşlarından biri olsada hakkında yazacağım bu konu bakımından ele aldığımızda sırf pratik faydalarına odaklanmak çok büyük bir yanlış olur.Çünkü bu konu aynı zamanda bilim felsefesinin de konusudur dolayısıyla olayı felsefi bir biçimde de ele almak gereklidir.Zaten günümüze kadar birçok filozof ve felsefeci bu konuyu ele almıştır.

 

Öncelikle bilimleri gerçeğe en yakın bilgiyi vermek konusunda kendi içlerinde ayırmamız gerektiğini düşünüyorum.Formal-akılsal ve deneysel bilimleri bu konuda ayrı ayrı ele almamız gereklidir.İki kategori arasında bilgiyi elde ederken elde ettikleri bilgilerin doğası açısından bariz bir fark vardır.Formal bilimler akılsal yani apriori verileri kullanırken deneysel bilimler deneysel yani aposteriori verileri kullanır.Tek fark yalnız bu da değildir.Bir diğer keskin fark ise kullandıkları akıl yürütme yöntemleridir.Formal bilimler tümdengelimsel akıl yürütme(dedüktif akıl yürütme) metodunu kullanırken deneysel bilimler tümevarımsal akıl yürütme(indüktif akıl yürütme) metodunu ağırlıkla kullanır.Özellikle aralarındaki bu tarz ayrımlara dikkat çekmeye çalışma sebebim bu ayrımların konuyla yakından ilgili olmasıdır.Tümdengelimsel akıl yürütmeler, tümel bir önerme ile başlayarak tikel önermeler ile devam eder ve dolayısıyla başlangıç önermesinden daha tikel bir sonuç önermesine ulaşılır.Bu tip akıl yürütmeler bize yeni bir bilgi vermez ancak sonuç kesindir.Tıpkı matematiksel bir önerme olan "2+2=4" önermesinin sonucunun kesin, kati, akıl doğrusu olması gibi.Tümevarımsal akıl yürütmelere gelirsek, bu tip akıl yürütmeler tümdengelimsel akıl yürütmelerin aksine tikel bir önerme ile başlayıp daha tümel bir sonuca varan akıl yürütmelerdir.Bu sebeple sonuçları kesin olmamakla birlikte bize yeni bir bilgi verebilirler.Yani birtakım kanaatlere dayanarak yeni bilgiler ortaya çıkarırlar.Aralarındaki ayrımlara biraz daha dikkatli bakalım.Formal bilimlerden biri olan mantık diğer tüm bilimlerin temelini oluşturur, bundan dolayı diğer bilimlere göre daha tümeldir, daha fazla konuyla ilgilenebilir ve bize daha geniş bir düşünsel saha sunar.Aynı şekilde matematikte pozitif bilimleri rasyonalize edebilmemiz açısından çok önemlidir.Şayet Platon'da en önemli bilimin insanlara sayıyı kazandıran bilim olduğunu düşünür.

 

Tarih boyunca filozof ve felsefeciler bilimsel uğraşlarla da ilgili olmuşlardır.Tabi arada istisnalar olamakla birlikte.Örneğin; Sokrates doğa filozofları ile karşılaştırıldığında ne doğa ile ne de olgulara fiziksel açıklamalar getirmek ile ilgilenir, daha çok kendine odaklanır ve refleksiyon yaparak tanrıya ulaşmaya çalışır.Aynı biçimde Platon'da sayı bilimi dışındaki bilimlerin, sanatların ve insanların uğraştığı gündelik işlerin bir insanı

bilgelik yolundan olabildiğince uzaklaştıracağını düşünür.Bu bakış açısı rasyonalizm açısından bakınca gayet makul bir bakış açısıdır.

 

Ben de her ne kadar rasyonalist bir bakış açısına sahip olsam bile bu varlık alemindeki her şeyin araştırılmaya, incelenmeye değer olduğunu düşünüyorum.Ancak ne var ki bilimler tek başına hakikat arayışında yeterli değildir.Eğer biraz daha iddialı olursam; bilimler, yalnız felsefe ve mantık kümesi içerisinde bilgelik konusunda gerçek bir şey ifade edebilirler.



önceki eser / sonraki eser